Şarkı söyleme
Alfred Tomatis, ses sanatçıları üzerinde yürüttüğü çalışmalar sırasında, ses sorunlarının, aslında dinleme sorunlarıyla birlikte ortaya çıktığını belirledi. Kaliteli bir ses üretimi için, sadece dış dünyadan gelen ses mesajlarını değil, kendi sesimizi de iyi bir şekilde dinleyebilmemiz gerektiğini ortaya koydu. Sanatçı, kendi sesinin doğruluğu, şiddeti ve kalitesini analiz edebilmek zorundaydı.
Bu öz dinleme etkinliğinin gerçekleşebilmesi için, başta kafatası olmak üzere, bedendeki tüm kemiklerin katıldığı kemikten iletim aracılığıyla kulağa ulaşan ses titreşimlerinin doğru algılanabilmesi gerekir. Bu ise, orta kulakta yer alan iki işitme kasının sorunsuz işlev görebilmesine, yani iç kulağa iletilen tüm titreşimleri kontrol altında tutup gerektiği gibi sönümleyebilmesine bağlıdır. Elektronik Kulak aygıtıyla yapılan ses rehabilitasyonu, öz kalite kontrol mekanizmasının oluşturulmasına dayanır. Dolayısıyla, karşılaşılan sorunun tipine bağlı olarak, aşağıdaki durumların düzeltilmesine odaklanılır:
- Şarkı söyleme isteğinin bulunmaması ya da kaybolması
- Konuşma veya şarkı söylemede, herhangi bir fiziki zorlanma bulunmadığı halde güçlük hissedilmesi
- Akıcılık sorunları
- Doğru ses ve telaffuz sorunları
- Çok alçak sese, çok tiz sere veya çok genizden sese neden olan vurgu dengesizlikleri
- Sesin ifade gücü, modülasyonu veya tonlamasında eksiklikler
- Fazla alçak veya yüksek ses
Yabancı dil
Her dil, düzgün bir konuşmanın sağlanabilmesi için, kendine özgü bir ritmin oluşturulmasını gerektirir. Beyin, çocukluk döneminde, bir yandan anadile ait fonetik yapıları nasıl öne çıkartacağını, bir yandan da anadile uyumsuz fonetik yapıları nasıl göz ardı edeceğini öğrenir. Çok erken bir noktadan itibaren, anne sesi sayesinde, dilimizin konuşma hızını nasıl düzenlememiz gerektiğini kavrarız. Kısa süre içinde yerleşen bu dil kodlamaları, anadilin içselleştirilmiş ses düzenlerinden farklı özellikler ortaya koyan yabancı dillerin öğrenilmesi önünde engel haline gelir.
Tomatis® Metodu, yabancı dil öğrenmek isteyen kişilerde, ilgili yabancı dile ait ritim yapılarının tam olarak yerleşmesine olanak tanır. Yerleşen ritim sayesinde, sözcük dağarcığı, söz dizimi ve dilbilgisinin öğrenilmesi çok daha kolay bir hal alır. Bir Avrupa Birliği programı kapsamında yedi farklı üniversitede yürütülen bir araştırmada, Tomatis® Metodu ile yabancı dil öğrenme süresinin yarı yarıya kısaltılabildiği kanıtlanmıştır.
Lütfen Tomatis® Metodunun bir eğitim yaklaşımı olduğunu, bir tıbbi tedavi şeklinde ele alınmaması gerektiğini unutmayınız. Ciddi güçlüklerin yaşandığı durumlarda, Tomatis® Metodunun terapötik veya tıbbi tedavileri tamamlayıcı bir araç olarak kullanılması önerilmektedir.
